Herkese merhaba. Bugünkü makalemizi Sanat ve Tasarım kategorisi altına ekliyoruz. Makale konumuz ise Tasarımda Yazıtipinin Ayarlanması şeklinde olacak.
Yazıtipinin Puntosunu, Genişliklerini ve Boşluklarını Ayarlama
“Yazdığım metindeki satır aralığını nasıl belirlerim?” Eh, bu soruya ilk yanıt tipik olarak, seçtiğiniz yazıtipine ve puntosuna bağlıdır, demek olabilir. Ancak sözcükler arasındaki boşluklar da küçümsenmeyecek kadar önemlidir ve sütununuzun genişliği ise son derece belirleyici bir faktördür. Karşınıza öyle kolayca ayrılmayacak şekilde birbirine bağlı dört parametre çıkar. Bu, “tipografinin sihirli karesi” olarak adlandırılan kavramdır. Sayfanın formülüne baktığımızda bu kavramın kolayca bir beşgene veya altıgene, hatta daha bile ötesine dönüştüğünü fark ederiz.
Tipografide Detaylar’ın (Detail in Typography, Londra 2008) tanıtımında Jost Hochuli ünlü kitabının ana kahramanlarını şöyle listeler: harf, harfler arasındaki alan, kelime, kelimeler arasındaki alan, satır, satırlar arasındaki aralık ve sütun. Ayrıca, yazıtipinin puntosu, satır ve satır aralığı gibi faktörlerin bazılarının birbirleri ile bağımlılığına dikkat çekiyor ve “Aynı yazı karakterinin satır arasının ve puntosunun artmasıyla birlikte satırlar arasında daha büyük bir alan (leading) gereği ortaya çıkar” sonucuna varıyor. (Leading, satır çizgileri arasındaki boşluğun kurşunla doldurulduğu zamanlardan kalma bir terimdir. Leading, bir satırdaki alt uzantılarla, alt satırdaki üst uzantılar arasındaki boşluğa karşılık gelirken, satır aralığı (linespacing) bir taban çizgisinden diğerine kadar olan mesafeyi tanımlar. Yazıtipi boyunuz 10 pt ve satır aralığınız 12 pt olduğunda leading’iniz 2 pt demektir.)
Friedrich Forssman bir adım daha ileri gidiyor ve önemli bir etken olarak aralamayı (tracking) (bu terim Prof. Tevfik Fikret Uçar tarafından önerilmiştir) ekliyor ve böylece, geçmiş konferanslarında bahsettiği ve geçenlerde yayınlanan Wie ich Bücher gestalte (Nasıl Kitap Tasarlarım, Göttingen 2015) adlı el kitabında sözü edilen “sihirli dörtlüyü” meydana getirmiş oluyor. Hochuli’ye benzer şekilde, Forssman da işin özü olduğunu düşündüğü üçlüyü şöyle vurgulamaktadır: yazıtipi puntosu, satır aralığı ve sütunun genişliği. Ancak son zamanlarda yapılan bir konferansta Forssmann, sihirli dörtlüsündeki dört parametrenin düzenli olarak değiştiğini ve bu diyagramın kolaylıkla bir beşgene genişletilebileceğini itiraf etmiştir. Aslında dikkate alınması gereken birkaç faktör vardır, onlara bir göz atalım:
Yazıtipi ve Yazıtipi Puntosu
Yazıtipi seçimi yapılırken estetik ve teknik faktörler dikkate alınıyor olabilir, ancak en önemlisi bir sayfada aynı puntodaki farklı yazıtiplerinin farklı boyutlarda görünebileceğini unutmamak gerekir. Bunun sebebi, üst ve alt uzantıların ve iç boşlukların formları gibi mikro tipografik özelliklerdir. Küçük harfler genellikle bir metne hâkim olur, bu nedenle yazıtipinin görünümünü onlar tanımlar. Aslında yazıtiplerini, büyük harfleri eşleştirerek karşılaştıramayız, bunun yerine x-yüksekliklerini hizalamalıyız – ancak yalnızca o zaman yazıtiplerini karıştırabiliriz, fakat bu tamamen farklı bir konudur.
Kelime Aralığı ve Aralama (Tracking)
Aralama, harfler arasındaki boşlukları tanımlayan ve tasarımın bir parçası olan bir değerdir. Frederic W. Goudy ve Erik Spiekermann bunu koyunlarla ilgili yaptığı metaforlarla ifade etmiştir: Küçük harflerle yazılmış metinlerde kelimelere harf aralığı vermeyin! Bununla birlikte, kelimeler arasında belli bir ölçüde boşluk bırakmaya izin verildiği hatta bunun gerekli olduğu zamanlar vardır. Bu belirli bir değerle ifade edilemez, çünkü bu – yine – seçilen yazı karakterine bağlıdır. Genellikle, manşet gibi büyük punto yazılarda eksi aralama yapılırken, resim altlarında artı aralama yapılır.
Eskiden, 1970’lerde New York’taki Madison Bulvarı reklam ajanslarında eksi aralama o kadar çok kullanılırdı ki, harfler neredeyse birbirine dokunurdu (buna o zamanlar “seksi aralık” denirdi) ve aslında okunabilirlik açısından yapılmamasında yarar vardır. Kelime aralığı boşlukları aynı zamanda yazıtipi tasarımının sabit bir parçasıdır. Çok büyük görünürlerse (bu eski dijital yazı biçimlerinde yaygın olarak böyleydi), azaltılması işe yarayabilir. İdeal kelime arası alanının ne kadar olması gerektiğine dair bir kural yoktur, ama Spiekermann’a göre, başlıklarda kelimeler arasında “i” harfinin genişliğine eşit bir boşluk bırakmak yararlı bir kural olabilir.
Satır Aralığı
Çoğu tipograf arasında, alt ve üst uzantıların birbirine değmemesi gerektiği yönünde genel bir kural vardır. Spiekermann, tipografi üzerine Kafiye ve Gerekçe (Rhyme and Reason, Berlin 1987) adlı ilk kitabında bu kurala bir istisna bulunduğundan bahseder ve “daha iyi görünüyorsa değmelerine izin verilir” der. Bu her ne kadar manşetlerde ve afişlerde mümkün olsa da (Spiekermann da bundan söz etmektedir), uzun metinlerde kontrol edilemez. Ayrıca sözcükler arasındaki boşluklar satır aralığından daha büyük olmamalıdır – yoksa bu çoğu zaman gözü rahatsız etmeye başlar. Bu, sözcük boşluklarının bir M-alanı kadar geniş olduğu ve metnin ızgaralarını fark edilmeye başladığı sabit aralıklı yazıtiplerinde bariz bir sorundur.
Gözün bir satırın sonundan bir sonraki satırın başlangıcına kadar kolayca atlamasını sağlayan uygun bir boşluk seçmek istersiniz. İnce yazıtipleri büyük iç boşluk formlarına sahiptir ve bu nedenle daha fazla satır aralığına ihtiyaç duyarlar; daha kalın yazıtipleri ise genellikle daha az satır aralığıyla başa çıkabilirler. Akılda tutulması gereken bir nokta da şudur: satır aralığındaki azaltma veya arttırma ekranda veya kâğıt üzerinde yazıtipindeki gri “rengin” artması veya azaltılması anlamına gelir. Nihai olarak son sözü metnin sütun genişliği söyler.
Sütun Genişliği ve Düzen Boyutu
Metnimizde bir sütun için 10 cm genişliğinde ideal satır aralığı belirlediğimizde, sütun 15 veya 20 cm genişliğine arttığında seçilen değer daha sıkışık görünecektir. Basit kural şu şekildedir: Metinde sütunun genişliğinin artmasıyla birlikte, satır aralığını artırmamız gerekir. Bununla birlikte, seçtiğimiz yazıtipi ve boyuna bağlı olarak, sütun genişliğini sonsuza kadar artırmamalıyız – uzun çizgiler gözü yorar ve yalnızca gözlerinizi hareket ettirmek bir metni yakalamak için yeterliyken, kafayı hareket ettirme gereği kitap tipografisinde uygun görülmez. Bir satırdaki sütun genişliğini 3–5 kelimeye düşürmek, kısa serbest (unjustified) metinler için işe yarar. Eğer bir kitabı blok metin olarak düzenliyorsanız, makul kelime aralıkları elde etmek için satır başına en az 55–60 karakter seçtiğinizden emin olun. Bir bakıma, bir sütunun genişliği için verilen karar, tasarımın düzen boyutuna ve sonuç olarak, aynı zamanda da, tabii ki – analog ya da dijital olsun – sayfanın boyutuna dayalıdır.
Sonunda, diğer her şey üzerinde etkisi olan altı veya daha fazla değerden bahsettik. Her parametre diğerleri ile bağlantılıdır; sonuçta da, bundan böyle, “sihirli poligon” diyebileceğimiz bir diyagram ortaya çıkmış oluyor.