Herkese merhaba. Bugünkü makalemizi Sanat ve Tasarım kategorisi altına ekliyoruz. Makale konumuz ise Sanat Akımları – Dışavurumculuk (Ekspresyonizm) şeklinde olacak.
Doğanın olduğu gibi yansıtılması yerine duyguların ve iç dünyanın öne çıkarıldığı 20. yüzyıl sanat akımına dışavurumculuk veya başka bir deyiş ile ekspresyonizm adı verilir. Almanya’da yaşanan politik istikrarsızlık ekonomik bir çöküntü ortamında pozitivizm, natüralizm ve empresyonizm gibi sanat akımlarına karşı olarak ekspresyonizm sanat akımı ortaya çıkmıştır.
Dışavurumculuk (Ekspresyonizm) Sanat Akımının Amacı Nedir?
Dışa vurumcu sanat akımının amacı sanatçının duyguları ile birlikte iç dünyasını renk, çizgi, düzlem ve kütle gibi unsurlar ile dışa vurması, yansıtmasıdır. Bu duyguları daha iyi bir şekilde yansıtabilmek adına sanatçı geleneksel kuralların dışına çıkar ve gerçeğin formunu bozma yöntemini kullanılır. Bu nedenden ötürü de dışavurumculuk sanat akımı sanatçının öznel duygularına dayanmaktadır.
Resimde Dışavurumculuk
Ekspresyonizm veya dışa vurumcu olarak adlandırabileceğimiz akıma bağlı resim sanatında sanatçı bozulmuş çizgiler, şekiller ve abartılı renkler kullanarak eserlerinde iç dünyasını aktarmaya çalışır. Gerçekçilik ve idealizme karşıt olarak anti-natüralist bir bakış açısına sahiptir.
Edward Munch’un Çığlık isimli tablosu resimde ekspresyonizm sanat akımının en bilinir örneklerindendir.
Dışa vurumcu resimde çizgiler ve renk kullanımı ön plandadır. Sivri ve keskin çizgiler kırmızı ve yakın renk tonları ile birlikte kullanıldığında öfkeyi ön plana getirirken; dairesel çizgiler ile mavi ve yakın renk tonları kullanımı daha çok sakinliği dile getirmek için tercih edilmektedir.
Dışavurumculık (Ekspresyonizm) sanat akımının resim dalındaki öne çıkan temsilcileri arasında Edward Munch, Kirchner, James Ensor ve Oscar Kokoschka isimleri sayılabilir. Edward Munch, Kokoschka ve James Ensor Ekpresyonizm sanat akımının önvüleri olarak da bilinmektedirler.