Herkese merhaba. Bugünkü makalemizi Sanat ve Tasarım kategorisi altına ekliyoruz. Makale konumuz ise Modern Sanat Tarihi hakkında olacak.
Modern sanat, çağdaş toplumun kendini geçmişe kıyasla yeni şekillerde göstermesine neden olan endüstriyel çağın teknolojik ilerlemelerinin sağladığı yeni yaşam ve fikirlerin akılcı pratiklerine ve bakış açılarına yaratıcı dünyanın tepkisidir. Sanatçılar, modern yaşamın yeniliğine ilişkin deneyimlerini uygun şekilde yenilikçi yollarla temsil etmek için çalıştılar. Bir terim olarak modern sanat, bir yüzyıldan daha uzun bir süreye yayılan çok sayıda sanatsal tür için geçerli olsa da, estetik açıdan bakıldığında, modern sanat, sanatçının bir konuyu kendi benzersiz bakış açısına ve kabul edilen veya geleneksel tarzların ve değerlerin reddedilmesiyle karakterize edilir.
Modern Sanatın Doğuşu
Modernizmin ve modern sanatın doğuşu Sanayi Devrimi’ne kadar uzanmaktadır. Üretim, ulaşım ve teknolojideki bu hızlı değişim dönemi 18. yüzyılın ortalarında başladı ve 19. yüzyıla kadar sürdü , Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve nihayet dünyadaki yaşamın sosyal, ekonomik ve kültürel koşullarını derinden etkiledi . Demiryolu, buharlı motor ve metro gibi yeni ulaşım biçimleri insanların yaşama, çalışma ve seyahat etme biçimlerini değiştirerek dünya görüşlerini ve yeni fikirlere erişimlerini genişletti. Kent merkezleri zenginleştikçe, işçiler endüstriyel işler için şehirlere akın etti ve kentsel nüfus patladı.
Bunların da İlgini Çekebileceğini Düşündük
19. yüzyıldan önce, sanatçılar çoğunlukla zengin patronlar veya kilise gibi kurumlar tarafından sanat eserleri yapmakla görevlendirilmişlerdi . Bu sanatın çoğu, izleyiciye talimat vermeyi amaçlayan hikayeler anlatan dini veya mitolojik sahneleri tasvir ediyordu. 19. yüzyılda birçok sanatçı, kendi kişisel deneyimlerine ve seçtikleri konulara dayanarak sanat eserleri ortaya koymaya başladı.
Psikolog Sigmund Freud‘un The Interpretation of Dreams (1899) adlı kitabının yayınlanması ve bilinçaltı zihin fikrinin yaygınlaşmasıyla birçok sanatçı rüyaları, sembolizmi ve kişisel ikonografiyi keşfetmeye başladı. Sanatın dünyayı gerçekçi bir şekilde tasvir etmesi gerektiği fikrine meydan okuyan bazı sanatçılar, renklerin , geleneksel olmayan malzemelerin ve yeni tekniklerin ve araçların etkileyici kullanımını denediler. Bu yeni araçlar arasında, 1839’da icadı dünyayı tasvir etmek ve yorumlamak için radikal olanaklar sunan fotoğraf da vardı.
